Yeni sayfanın iç
Nereye baksam"gel beni bul" diye haykırıyor AŞK.
Takılıp gidiyorum ardından aşkın sesine.
Ulaşmaya çalısırken o sese, yakalamaya çalışırken;
tökezliyorum her defasında ona giden yolda
Düşüyorum...
Her düşüşten sonra, yamalı bir sevda daha bırakıyorum ardımda.
Ve
anlıyorum her defasında neden hep kaçtıgımı sevdalarımı yaşamaktan...
Ve
anlıyorum her defasında neden hep yarım bıraktıgımı aşklarımı..
Ve
anlıyorum her defasında, kendime yasakladıgım sevdalarım ve sevdayı
yaşamamışlıklarım,
bitişleri görme cesareti yoksunluğundan başka birşey değil...
"Sonsuz ve ölümsüz aşk yoktur"
Ama o ses...
Ahh o aşkın beni çağıran sesi yok mu?
Tıkayamıyorum kulaklarımı artık.
"Bulduğumda yaşayacağım bu sefer"
kararlılığı ile koşuyorum hep.
Düşüyorum....
En ufak bir sendelemede hemen yeni bir arayışa itiliyor yüreğim, sonra bir yeni arayışa daha, sonra bir yenisine daha.....
Bu öyle bir kısırdöngü ki, aynı anda çoğul sevdalar esiyor yüreğime; eşzamanlı aşklar yaşıyorum..
Fırtınayı bekleyen ben, yetinmeye çalışıyorum rüzgârlarla..
Üselik çoğu rüzgâr bile değil ve aslında ben çoğunu en baştan anlıyorum, kendimi kandırıyorum..
Ama gene de atıyorum aşkin ılık esen rüzgârlarına kendimi.
Sonu başından belli yarım yamalak sevdalar yaşıyorum.
Her yamalı aşktan sonra daha fazla artıyor açlığım,
daha fazla artıyor kana kana içme ihtiyacım..
Her biri için "acaba bu kez dogru kişi mi"
diyerek eşzamanli aşklar yaşıyorum.
Ve ben, her defasında; daha da üşüyen bir yürekle başbaşa kalıyorum, daha da yalnız bir yürekle..
Ahh!
Ama suç bende, salaklık bende..
Çok şey istiyorum ben!!!!
İnsan olmalı , ruh ikizim olmalı.
Zihinsel uyum "olmazsa olmaz" larımın başında geliyor..
Ve eger mümkün ise..
Lütfen..
Birlikte uyuyup birlikte uyanabileceğim biri olsun bu sefer...
Görüyorsunuz ya; ne çok sey istiyorum.
Üstelik bu kadar da değil, liste daha uzuyor...
Tekrar aşkı yaşamayı yasaklasam kendime, eskisi gibi yarım bırakıp gitmeye karar versem...
mi acaba?
Ama hayır, ben artık gerekirse boğulmak istiyorum sevda denizinde.
Sonları da yaşamak istiyorum artik..
Şimdilerdekilerde degil ama, öncekiler, önceki sevdalarımda
hep ışıl ışıl gözler vardı...
Sürekli düşünüldügüm ve düşündügüm, arandığım ve aradığım,
çılgınca özledigim ve özlendigim,
bulutların üzerinde yaşıyormuşcasına yaşanan
sevdalardı benimkiler.
Hep öyle kalsınlar istediğim için yarım bırakıldılar zaten.
İstemedim o ışıl ışıl gözlerin donuklaşmasını..
İstemedim telefonumun nadiren çalmasını..
İstemedim paranoyalarımla başbaşa kalmayı...
Korktum hep bitişlerin acımasızlığından..
Sanırım aşk benden intikam alıyor.
Dolu dolu, dopdolu aşklari yasamadım, yarım bıraktım.
"Madem öyle gel böye" diyor şimdi bana...
"Gel beni bul" diye haykırırken bir yandan, diğer yandan da
"ohh canıma değsin, sana sunduğum fırsatları geri teptin zamanında, kendi düşen ağlamaz"
diyor sanki..
Ey Ask !
Af diliyorum senden işte...
Çıksana artık karşıma, savursana beni fırtınalarınla....
eriği
|